RİTİM ORFF ATÖLYESİ
Müzik, konuşma ve hareket insanın kendini ifade etme araçlarıdır. Her insan kendini ifade etmek için bunları kullanma potansiyeli ve becerisine sahiptir. Orff Schulwerk bu prensiple yola çıkılarak ünlü besteci Carl Orff ile dans eğitimcisi Gunild Keetman’ın geliştirdikleri bir yaklaşımdır, asla bir metot değildir.
Orff Schulwerk çalışmalarının temeli müzik, konuşma, dans-hareketin birleşiminden ortaya çıkacak yaratıcı gücün desteklenmesi ve bazı süreçler sonucunda çocuğun kendine özgü bir ifade şekli ortaya çıkarması ve doğaçlamasıdır. Orff yaklaşımı, grupla uygulanır ve özel dersi yoktur. Grup üyeleri ve öğretmen, çok yönlü bir akış ve etkileşim içinde ortaya özgün ürünler çıkarırlar .
Carl Orff ve Gunild Keetman, Orff yaklaşımı ile Almanya’da yaptıkları dersler sonucunda 1950-1954 yılları arasında 5 ciltlik “Çocuklar İçin Müzik” adlı kitap serisini yayınlamışlardır. Bu 5 kitapta ksilofonlar, davullar, flütler ve kolay kullanılabilen ritim aletleri için örnek çalma parçaları, tekerlemeler, beden perküsyonu ve bazı müzik teori bölümleri yer almaktadır. Daha sonra birçok ülke bu modelden hareketle kendi kültürlerine ait oyun, müzik, tekerleme, dans ve şarkıları bu yaklaşım yolu ile kendi eğitim programlarında kullanmışlar ayrıca kültürler arası aktarımlarda bulunmuşlardır.
Orff-Schulwerk yaklaşımının çocuğa sağladığı faydalar nelerdir?
Bu gücün sonucunda ortaya çıkan ürünler ise süreç içerisinde çocukların bilişsel, sosyal ve duygusal alanlarında çok büyük faydalar sağlamakta, estetik duygusu kazandırmaktadır.
Benlik saygısını, sosyal ve iletişim becerilerini de geliştirmekte, işbirliği, takımın parçası olma ve liderlik potansiyelini ortaya çıkarmaktadır. Yaratıcılığı destekleyen çalışmalarda çocuklar tamamen doğaçlama hareketler, konuşma ve müzik parçaları geliştirirler, hiç bir performans kaygısı taşımadan çalgıları ve bedenlerini kullanarak spontan müzik yaparlar. Bu çalışmalarda çocukların yeteneklerinin olup olmadığı değil, deneyim yaşadıkları süreç ve meydana getirdikleri özgün ürünler önemlidir. Ayrıca çocuklar müziği yaşayarak öğrenir, form ve biçim kavramını içselleştirirler.
Okulöncesi müzik eğitiminde Orff yaklaşımı nasıl uygulanıyor?
Sınıfta uygulanmakta olan temaya uygun bir konu seçip konu ile ilgili hikâye, tekerleme, dans, şarkı veya başka bir materyalle çocuklar oyuna davet edilir. Daha sonra oyun sürecine taklitler, ritim veya hareket tekrarları eklenir, sonraki süreçte çocuklar kendilerine verilen materyali (çalgı, tekerleme, dans, bardak, tül vs.) keşfetme ve deneyimleme sürecini yaşarlar. Bu süreçte kendilerine özgü veya etkileşimle bazı yeni fikirler ortaya çıkarırlar. Sonraki aşamada ise doğaçlama ve belli formlar içinde bu ürünler sunulur.
Orff yaklaşımının sosyal yaşama etkisi neler?
Orff yaklaşımı çocuğa grup içinde işbirliği ve liderlik becerilerini geliştirdiği gibi hoşgörü, tolerans ve yardımlaşma konusunda da farkındalık gelişimi sağlar. Çocuk kendini ifade edebileceği farklı araçlar kazanarak ileriki sosyal veya iş yaşamında daha iyi bir sunum veya etkili bir konuşma yapmak için gereken altyapı ve özgüveni oyun yolu ile kazanmış olur. Eleştirel düşünme ve yorumlama rahatlığı kazanır, kendini ortaya koyabilme gücünü keşfeder.